Bitki Gelişimini Düzenleyici Hormonlar

BİTKİ GELİŞİMİNİ DÜZENLEYİCİLER (BGD)
HORMONLAR

Bitki büyüme ve gelişmesinde en önemli rol oynayan hormonlardan 5 ana hormon grubu bitki bünyesinde mevcut olduğu yapılan araştırmalarda belirlenmiştir. Bunlar; Oxinler, Sitokininler, Gibberellinler ,Etilen ve ABA’dır. Bitki bünyesinde meydana gelen fizyolojik faaliyetlerin çoğunluğu bu hormonların kontrolü altındadır.

Hormonların etkileri daima bir denge içersinde birbirlerini tamamlayıcı veya bir diğerinin etkisini azaltıcı olarak ortaya çıkar. Günümüzde hormonlardan bitkilerde büyümeyi ve gelişmeyi yönlendirici özellikleri dikkate alınarak çok yönlü yararlanılmaktadır.

Çok sayıda kimyasal madde hormon olmadığı halde hormon olarak adlandırılmakta bu ise kavram kargaşasına neden olmaktadır. Bir bileşiğin hormon olarak nitelendirilebilmesi için ;

-Bitki bünyesinde oluşması,

-Oluştuğu yerden başka bir yere taşınabilir olması,

– Taşındığı yerde değişik yaşam olaylarını yönetmesi ve düzenlenmesi,

-Çok düşük konsantrasyonlarda bu etkilerini göstermesi gerekir.

Bitki bünyesinde bulunan bu doğal bileşiklerin yanında bu bileşiklerin kimyasal yapılarına az veya çok benzeyen sentetik bileşiklerde yapılmış ve hormon etkilerinin olup olmadığı araştırılmıştır. Bunlardan birçoğunun bitkide doğal bulunanlardan çok daha aktif oldukları, yani çok daha az kullanıldıklarında benzer etkiler oluşturdukları belirlenmiştir. Bitki bünyesinde bulunmayan bu tip bileşiklerin doğal hormonlarla karıştırılmamaları gerekir. Bitkide mevcut olmadığı halde çok düşük miktarlarda hormon etkisini gösteren bu maddelere sentetik hormon adı verilmektedir. Kavram kargaşasını önlemek amacıyla bitkide hormon etkili tüm maddelere bitki büyüme düzenleyicisi denmektedir.

Hormonlar başlangıçta yalnız tohumların çimlenmesinde, meyve, fidan ve çeliklerin köklendirilmesinde kullanılmıştır. Daha sonra tohumdan hasada kadar geçen devrede verim artışı, ürün kalitesinin yükseltilmesi ve bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığın arttırılması amacıyla ülkemizde ve tüm dünya ülkelerinde kullanılmaya başlanmıştır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus diğer kimyasallarda olduğu gibi BGD ‘lerin de yazılı olan tavsiyeye uygun olarak kullanılması gerekmektedir.

Hormonların dünyada kullanım alanları;
-Çelikle çoğalmanın sağlanması,
-Tohum çimlenme gücünün arttırılması,
-Çiçeklerin teşvik edilmesi veya geciktirilmesi
-Soğuğa dayanıklılığın arttırılması,
-Meyve tohumunun arttırılması,
-Meyve iriliğinin arttırılması,
-Periyodisitenin azaltılması,
-Meyve olgunluğunun erkene alınması veya geciktirilmesi,
-Meyve kalitesinin iyileştirilmesi,
-Hasadın kolaylaştırılması,
-Meyve muhafaza süresinin uzatılması
-Meyve renginin iyileştirilmesi,
-Meyve ve yaprak dökümlerinin kontrolü,
-Doku kültürü çalışmaları,
-Islah çalışmaları,
-Bitkilerin hastalık ve zararlılara dayanıklılığının arttırılması,
-Yabancı ot kontrolü.

Ülkemizde hormonlar domates, patlıcan ve kabakta zaman zaman bir kısım üreticiler tarafından kullanılmaktadır.

Bitki Gelişim Düzenleyicilerinin ambalajı üzerinde bulunan etikete uyularak kullanılması gerekmektedir.

Hormonlarla ilgili gereksiz yapılan spekülasyonlar neticesinde sebze fiyatları anormal ölçüde düşmüş ve üretici mağdur olmuştur. Bu konuda en büyük destek basına düşmektedir.

Hormonlar kullanılan sebzelerde kalıntı bırakmadığı gibi sebzelerde bugüne kadar insan sağlığına olumsuz etkileri konusunda da bir kaynağa rastlanmamıştır.

Hormonlar bazı sebzelerde Hollanda, İspanya, İtalya gibi ülkelerde dahil tüm dünyada kullanılmaktadır.

Bitki Gelişimini Düzenleyiciler’in (BGD) varlığına ilişkin ilk bilgiler 19. yüzyılın sonlarına dayanmaktadır. Bu dönemde, 40-50 yıllık süre içinde, bitki fizyolojisi konularında yapıları çalışmalar, BGD’ lerin bitki büyüme ve gelişmesindeki rollerini ortaya koymuştur. Bu çalışmaların sonuçlarına göre, BGD’lerin bitkisel üretimde kullanılması verimi artırmakta, üründe kaliteyi yükseltmekte ve daha iyi depolama imkanları sağlayarak, ürünlerin ihracat şansını artırmaktadır. Gereğinden fazla kullanılmaları halinde ise, bitkilerin gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir.

BGD (Hormon) Nedir?

Doğal olarak bitkilerde oluşan, büyüme ile buna bağlı diğer fizyolojik hareketleri kontrol eden ve oluştukları yerden bitkinin başka yerlerine taşınabilen, çok az miktarda bile etkilerini gösterebilen organik maddelere “Bitki Gelişimini Düzenleyiciler (BGD) veya Bitkisel Hormonlar” adı verilir.

BGD’ ler, bitki bünyesinde üretildikleri gibi, sentetik olarak da elde edilebilirler. Bir kısmı, bitkilerde uyarıcı veya teşvik edici etki gösteren BGD’ lerin, bir kısmı da, büyümeyi kısıtlayıcı veya yavaşlatıcı, hatta durdurucu etki gösterirler. Gelişmeyi teşvik edici ve engelleyici maddeleri birbirinden kesin sınırlarla ayırmak pek mümkün değildir. Çünkü BGD’ler, bitki büyümesinin değişik devrelerinde ve değişik bitki organlarına değişik konsantrasyonlarda uygulandıklarında farklı etkiler gösterebilir.

Diğer bir ifade ile:

– Bir maddenin büyütücü etkisi olup olmadığı, kullanım miktarı yani konsantrasyonu ile anlaşılır. BGD’ ler, bir konsantrasyonda teşvik edici özellik gösterirken, başka konsantrasyonda da engelleyici özellik gösterebilirler.

– Bitkinin değişik organları BGD’lere farklı reaksiyonlar gösterirler. Örneğin bir BGD, bir taraftan sürgün büyümesini artırırken, diğer taraftan kök büyümesini engelleyebilir.

– Bitkinin değişik gelişme devrelerinde BGD’ lerin etkileri farklı olur. Örneğin, bir BGD vejetatif büyüme devresinde teşvik edici özellik gösterirken, çiçek teşekkülü devresinde engelleyici özellikte olabilir.

– Değişik bitki türlerinin aynı BGD’den etkilenmeleri farklı olabilir. Örneğin uzun gün bitkilerinde çiçek teşekkülü çoğalırken, kısa gün bitkilerinde çiçek teşekkülü azalabilir.

Sınıflandırma

Bitki gelişimini düzenleyiciler, etki ve kimyasal yapılarına göre aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:

Antioksinler

Clofibric acid

TIBA

Oksinler

Bitkilerde büyüme ve gelişmeyi etkileyen en önemli gruptur. Bitkinin gelişmesini diğer BGD’lerle birlikte gerçekleştirir. Bitki kökünde doğal olarak az bulunur. Bitkinin boyca büyümesini sağlar. Hücre bölünmesi, büyümesi, hücre ve doku farklılaşmasını düzenler. Bitkinin güneşe yönelmesini sağlar. Çok fazla salgılandığında veya suni olanların fazla uygulanması halinde büyümeyi durdurur. Az salgılandığında yapraklar dökülmeye başlar. Meyva vermede etkindir. Döllenmiş çiçeğin dökülmesini engeller. Ovaryumun gelişmesini ve çekirdeksiz meyva oluşumunu sağlar. ilkbaharda kambiyum gelişimini düzenler. Suni elde edilen oksinler genelde yabancı otların yok edilmesinde kullanılır. Bu kimyasal maddeler şunlardır:

4-CPA (4 -chlorop henoxyacetic acid)
2,4-D (2,4-dichlorop henoxyacetic acid)
2,4-DB [4-(2,4-dichlorophe noxy) butyric acid]
2,4-DEP
Dichlorprop
Fenoprop
IAA (indolacetic acid)
IBA (indolbutyric acid)
IPA (indolpropionic acid)
NAD (naphthalene cetamide)
NAA (? -naphthalene acetic acid)
1-naphthol
BNOA (ß-naphthoxyacetic acid)
NOA (naphthoxyacetic acid)
Potassium naphthenate
Sodium naphthenate
2,4,5-T (2,4,5-trichlorop henoxyacetic acid) (Yasaklanmıştır.)
FOAA (phenoxyacetic acid)
FAA (phenylaceticacid)
2,4,6-trichlorobenzoic acid
2,3,6-trichlorobenzoic acid
4-amino-3,5,6-trichloro picolinic acid

Sitokininler

Tomurcuk gelişmesi ve yaprakların geç dökülmesinde etkili olurlar. Hücre bölünmesini uyarırlar. Bazı doğal ve sentetik sitokininler:

Zeatin
Dihydrozeatin
Kinetin
BA (benzyladenine)
IPA (isopentyladenine)
DMA (dimethyladenine)
Methylthiozeatin
PBA (tetrahydropyrinal benzyladenine)
Defoliantlar (yaprak dökücüler)
Calcium cyanamide
Dimethipin
Endothal
Ethephon
Metoxuron
Pentachlorophenol
Thidiazuron
Tribufos

Etilenler

Bitkilerde tohumun çimlenmesini, tomurcuk gelişmesini ve meyvanın olgun laşmasını sağlarlar. Bu kimyasal maddeler şunlardır:

CEPA (Ethrel, Ethephon, 2 chloroethylphosphonic acid)
BOH (ß-hydroxyethylhy drazine)
NIA-10-637(ethylhydrogen 1-propylphosphanate)
Ethylenedichloride
Ethylenetrichloride
Ethylbromide
Trichloroethylene
Ethyliodide
Ethylmercaptan
Ethylenethiocyanohydrin
ACC
AVG
Etacelasil
Glyoxime

Giberellinler

Bu grup kimyasalı oluşturan Gibberellic acid, gövdenin uzamasını ve meyva büyümesini hızlandırır. Tohumun çimlenmesini uyarır. Yine bitkinin erken veya geç çiçek açmasına neden olur.

Gelişimi Engelleyiciler

Abscisic acid (Uygun olmayan ortamda tohumun çimlenmesini engelleyerek, tohum uyumasını devam ettirir.) Gelişimi Geciktirenler
Ancymidol Chlormequat chloride
Butralin Daminozide
Carbaryl Flurprimidol
Chlorphonium Mefluidide
Chlorpropham Paclobutrazol
Dikegulac-sodium Tetcyclacis
Flumetralin Uniconazole
Fluoridamid
Fosamine Gelişimi Teşvik Edenler
Glyphosine Brassinolide
Isopyrimol Hymexazol
Jasmonic acid
Maleic hydrazide Morfaktinler
Mepiquat chloride Chlorfluren
Piproctanil Chlorflurenol
Propham Dichlorflurenol
TIBA Flurenol

Sınıflandırmaya Tabi Tutulmayan BGD’ler

Benzofluor Epocholeone Karetazan
Buminafos Ethylchlozate Methasulfocarb
Carvone Ethylene Prohexadione
Ciobutide Fenridazone Prohydrojasmon
Clofencet Forchlorfenuron Pydanon
Cloxyfonac Heptopargil Sintofen
Cyclanilide Holosulf Triapenthenol
Cycloheximide Inabenfide Trinexapac

KULLANIM ALANLARI

Başlangıçta yalnız tohumlanın çimlenmesinde, meyve, fidan ve çeliklerin köklendirilmesinde kullanılan BGD’ler, daha sonraları tohumdan hasada ve hatta tüketime ve pazara sunuluncaya kadar geçen her devrede aşağıda belirtilen çok değişik amaçlar doğrultusunda, tüm dünya ülkelerinde geniş çaplı kullanılmaktadır.

Bu kullanım alanlarını şu şekilde özetlemek mümkündür:

– Çelikle çoğalmanın sağlanması,
– Tohum çimlenme gücünün artırılması,
– Soğuğa dayanıklılığın artırılması,
– Çiçeklerin teşvik edilmesi veya geciktirilmesi,
– Meyve tohumunun artırılması,
– Meyve iriliğinin artırılması,
– Periyodisitenin azaltılması
– Meyve olgunluğunun erkene alınması veya geciktirilmesi,
– Meyve kalitesinin iyileştirilmesi,
– Hasadın kolaylaştırılması,
– Meyve muhafaza süresinin uzatılması,
– Meyve renginin iyileştirilmesi,
– Doku kültürü çalışmaları,
– Tohum, yumru ve tomurcukların dinlenmesinin kırılması veya uzatılması,
– Islah çalışmalarında,
– Meyve ve yaprak dökümlerinin kontrolü,
– Bitkinin üreme özelliklerinde değişiklik yapılması,
– Bitkilerin hastalık ve zararlılara dayanıklılığının artırılması,
– Yabancı ot kontrolü.

Bitki gelişim düzenleyicilerini kullanım amacına uygun olarak üç ana grupta incelemek mümkündür:

– Bitki gelişimini geciktirenler

– Bitki gelişimini teşvik edenler

– Diğerleri

Bitki Gelişimini Geciktiren Kimyasalların Kullanımı

Bitki gelişimini geciktiren kimyasallar bir çok kültür bitkisinde kullanılsa da, en yaygın kullanıldığı alan süs bitkileridir. Zira bitkisel üretimin genel amacı, pazarın en hareketli ve fiyatların en yüksek dönemine rastlayan zamanda ve periyotta üretimin sağlamasıdır. Bu dönem dışında yapılacak bir üretimin profesyonel bir üreticiyi tatmin etmesi beklenemez. Bu gerçek tüm dünyada kabul edilmekte ve yetiştirilen ürünlerin bu gerçeğe göre disiplin altına alınması kaçınılmaz gözükmektedir.

Bu konu özellikle süs bitkilerinin yetiştirilmesinde ve pazarlanmasında son derece önemli bir konudur. Bu nedenle bu tür BGD ‘lerin süs bitkilerinde kullanımı önem kazanmıştır. Bu kimyasalların kullanımı ile büyüme ve gelişmenin kontrol altına alınarak pazarlamanın, talebin en yüksek dönemine göre yapılmasını sağlamak bu kimyasalların kullanım amacını oluşturmaktadır.

Bu amaç dışında belirli spesifik kültür bitkilerinde (tütün, kolza çeltik, buğday, vb.) özel amaçlara yönelik olarak kullanımları da söz konusu olan ve dünya genelinde de kullanılmakta olan bu grup kimyasallardan 6 adedi ülkemizde ruhsatlı bulunmaktadır. Çok amaçlı ve tek amaçlı olarak çeşitli kültür bitkilerinde kullanılmakta olan bu kimyasallar butralin, chlormequat, chlorpropham, maleic hydrazide, mepiquat chloride ve n-decanol’dür.

Çok Amaçlı Kullanılan Preparatlar

Genel Adı :Daminozide

Kimyasal Adı :Butanedioic acid mono (2,2 dimethyl hydrazide)

Toksisitesi : LD50 8400 mg/kg

Kullanım Alanı : Süs bitkileri

Etki Şekli : Bu preparat kullanıldığı bitkilerde boğumlar arası mesafeyi kısaltır. Ayrıca kurak ve don şartlarına karşı bitki direncini arttırır. Daha kısa fakat kuvvetli gövde ve daha koyu yaprak oluşumu sağlar. Diğer bir ifade ile, fidelerin arzu edilmeyen ince-uzun gelişmelerini geçici olarak durdurur.

Monokot bitkileri bu kimyasala hiç cevap vermez. Fakat tüm dikot bitkiler değişik oranlarda cevap verirler.

En çok kullanıldığı bitkiler, krizantem, ortanca, poinsettia (Euphorbia spp.), odunsu süs bitkileri ve park-bahçe alanlarında yetiştirilen çiçekli tarh bitkileridir.

Uygulama şekli ve dozu için etiket tavsiyesine göre hareket edilmelidir.

Türkiye’ de ruhsatlı preparatı yoktur.

Genel Adı: Chlormequat chloride

Kimyasal Adı: (2-chloroethyl) N, N, N-trimethyl ammonium chloride

Kullanım Alanı: Süs bitkileri ve diğer bazı kültürler.

Chlormequat chloride, dünya genelinde en çok kullanılan bir BGD’dir. Süs bitkilerinden geranium (sardunya), azalea’ler (Rhododentron spp.), poinsettia’lar (Euphorbia spp.) ve hibiscus türleri önemli kullanım alanlarıdır.

Hindistan’da elma ve armutta çiçek gözü oluşumunu hızlandırmak, şeker kamışında ise olgunlaşmayı sağlamak amaçları ile kullanılmaktadır.

Uygulanması:

Topraktan: Kalemden köklendirilmiş süs bitkilerinde saçak sisteminin yeterince geliştiği dönemde toprağa veya saksılara uygulanır.

Yapraktan: Uç alımı tamamlanmış (piçlenmiş) süs bitkilerinde bir hafta içinde uygulama yapılmalıdır. Hububat kültürlerinde “kardeşlenme dönemi” içinde, fakat sapa kalkmadan önce uygulanmalıdır.

Genel Adı : Mepiquat chloride

Kimyasal Adı: 1,1-Dimethylpiperidinium chloride.

Kullanım Alanı: Mepiquat chloride’in dünya genelinde en yaygın kullanım alanı pamuktur. Bunun dışında bazı ülkelerde soğan, sarımsak, patates ve bağda verimi artırmaya yönelik olarak kullanılmaktadır.

Uygulanması:

Pamukta: Pamuğun erken çimlenme döneminde bitkilerin ortalama minimum 50 cm. yüksekliğe ulaştığı şartlarda yapraktan yapılmalıdır. Geniş alanlarda uçak uygulamaları yapılabilir.

Bağda: Çiçeklenme başlangıcında birinci, meyvelenme başlangıcında ikinci uygulama tavsiye edilmektedir.

GenelAdı: Ancymidol

Kimyasal Adı: ?-cyclopropyl-4-methoxy (?-pyrimin-5-yl) benzylalcohol

Toksisitesi :LD50 4500 mg/kg

Kullanım alanı :Süs bitkileri

Azelea’lar (Rhododentron spp) krizantem, zambak, poinsettia’lar (Euphorbia spp.), lale, delphenium, dahlia, yapraklı süs bitkileri, park çiçekleri v.b

Uygulanması : Topraktan ve yapraktan yapılabilir.Topraktan uygulamalara nem yönünden dikkat edilmeli ve normal nemli şartlarda yapılmalıdır.

Türkiye’de ruhsatlı preparatı yoktur.

Bitki Gelişimini Teşvik Eden Kimyasalların Kullanımı

Bu grupta yer alan kimyasalların kullanım amacı oldukça geniştir. Amaca yönelik kimyasal maddenin seçimi ve tavsiyeye göre zamanında kullanımı çok önemlidir. Bunların en önemli kullanım alanları ve amaçlarına ait bilgiler aşağıda verilmiştir:

– Belirli kültürlerde meyve seyreltmesi,

– Belirli kültürlerde hasat öncesi meyve dökümlerinin önlenmesi,

– Belirli kültürlerde çeliklerin köklenmesinin teşviki,

– Belirli kültürlerde meyve tutumunun artırılması,

– Belirli kültürlerde tane iriliğinin artırılması ve standardın yükseltilmesi,

– Belirli kültürlerde olgunlaşmanın hızlandırılması,

– Belirli kültürlerde olgunlaşmanın geciktirilmesi,

– Belirti kültürlerde meyve veya meyve salkımlannın uzatılması.

Yukarıda verilen örneklere göre; gelişmeyi teşvik eden kimyasalları dört başlık altında toplamak ve sınıflandırmak mümkündür:

Oksinler:

BNOA (ß-naphthoxyacetic acid)
NAA (naphthaleneacetic acid) Stokininler
IBA (indolbutyric acid) Zeatin (doğal sitokinin)
NAD (naphthalene acetamid) Kinetin (furfuril aminopurin)
CPA (chlorophenoxyacetic acid) Adenin (aminopurin)
Giberellinler
Gibberellic acid (A3)
Gibberellin (A3-A7)
Etilen
Etilen salgılayan muhtelif kimyasallar.

Oksin Grubu

Genel Adı: BNDA

Kimyasal Adı: ßnaphthoxyacetic acid NAA’nın yakın bir akrabası olan bu kimyasalın kullanıldığı bitkiler ve dönemi aşağıda belirtilmiştir:

– Domateste; çiçek dökümünü önleyerek meyve bağlamasını artırmak ve erken olgunlaşmayı teşvik etmek.

Çilek ve diğer üzümsü bitkilerde; çiçek tutumunu artırmak.

Genel Adı: NAA

Kimyasal Adı: Naphthaleneacetic acid

Bu kimyasal ilk defa 1939 yılında Amcehem Products tarafından geliştirilmiştir. Günümüzde çeşitli formülasyonları amonyum, potasyum, sodyum tuzları halinde veya etil ester formunda satılmaktadır.

Önemli kullanım alanları ve amaçları şöyle sıralanabilir:

– Elma, armut, ayva, narenciye ve zeytinde meyve seyreltmesi ve ayrıca hasat öncesi meyve dökümlerini önlemek

– Odunsu ve otsu çeliklerin köklenmesini hızlandırmak,

– Zeytin, kiraz, elma, armut kültürlerinde budanan dokulardan sürgün gelişmesini önlemek,

– Pamuk, soya, üzüm, domates, narenciye, hıyar, vb. kültürlerinde erken çiçek ve meyve dökülmelerini önlemek,

– Kirazda meyve çatlamasını önlemek.

Genel Adı : IBA

Kimyasal Adı : Indole-3-butyric acid

Kullanım alanı ve dönemi: En önemli kullanım alanı; bitki çeliklerinin köklendirilmesidir. Bu kimyasal ilk defa 1945 yılında Merck Co. tarafından geliştirilmiştir. Çeşitli yüzdeler halinde WP formülasyonları çeşitli firmalar tarafından günümüzde satılmaktadır.

Genel Adı: NAD

Kimyasal Adı: 1-naphthalenea cetamide

Kullanım alanı ve dönemi: İki kullanım alanı söz konusudur: Elma, armutta meyve seyretmesi, yeni şaşırtılmış fidelerde ve çeliklerde kök gelişmesini teşvik etmek.

İlk defa 1935 yılında Amcehem Products tarafından geliştirilen bu kimyasal günümüzde genellikle %8.4 WP formülasyonunda pazarlanmaktadır.

Genel Adı: 4-CPA

Kimyasal Adı: 4-chlorophenox yacetic acid

Kullanım alanı ve dönemi: Günümüzde en önemli kullanım alanı domatestedir. Bu kültürde çiçeklerin meyveye dönüşmesini teşvik etmek için kullanılmaktadır.

İlk defa 1950 yılında Dow Chemical tarafından geliştirilen bu kimyasal günümüzde çeşitli firmalar tarafından çeşitli formülasyonlarda pazarlanmaktadır.

Ülkemizde ruhsatlı oksin preparatları BNOA, NAA-IBA, NAA-NAD ve 4-CPA formlarını kapsamaktadır. Çeşitli ticari isimler altında ve çeşitli aktif madde içerikleri ile satılan bu preparatlar, genellikle belirli bir amaca yönelik olarak belirli bir kültürde ruhsatlandırılmışlardır. Bu nedenle bu preparatların etiket tavsiyeleri yukarıdaki bilgilerin pek çoğunu kapsamayabilir.

Gibberellin Grubu

Genel Adı: Gibberellic acid (A3, GA3)

Kimyasal Adı: (3S,3?R,4S,4?S,7S,9?R,9ßR, 12S)-7, 12 – = dihydroxy-3-methyl-6-methylene2-oxoperhydro-4?, 7 -methano-9ß,3-prope noazuleno[l ,2-ß]=furan-4-carboxylic acid.

Kullanım alanı ve dönemi: Bir çok kültürde çeşitli amaçlarla kullanılmakta olan bu kimyasalın en önemli kullanım alanları ve amaçları literatürde şöyle verilmektedir;

– Üzümde salkım gelişmesini ve tane iriliğini artırmak,
– Limonda meyve olgunluğunu geciktirmek,
– Marulda tohum hasadı yönünden çiçeklenmeyi teşvik,
– Patateste uyku dönemini kırarak çimlenmeyi teşvik,
– Çeşitli süs bitkilerinde çiçek verimini ve kalitesini artırmak,
– Navel portakallarında ve altıntoplarda kabuk lekesini ve yaşlanmasını önlemek,
– Kerevizde gelişmeyi teşvik etmek,
– Kirazda daha iyi renk ve iri tane elde etmek, hasat süresini uzatmak,
– Enginarda hasat süresini uzatmak için olgunlaşmayı geciktirmek,
– Fasulye, bezelye, pamuk, çeltik, soya ve buğdayda çabuk çimlenmeyi teşvik,
– Şerbetçi otunda verimi yükseltmek,
– İtalyan erik çeşitlerinde iç kararmasını önlemek ve verimi artırmak,
– Mandarinlerde meyve tutumunu artırmak,
– Ispanak verimini artırmak ve kaliteyi yükseltmek,
– Star Ruby Altıntop çeşidin de erken meyve dökümünü önleyerek meyve verimini artırmak.

Bu doğal kimyasalın ilk keşfi 1938 yılında Japonya’da olmuştur. 1955 yılından itibaren çeşitli firmalar tarafından bu konuda geniş araştırmalar yapılmıştır.

Günümüzde bir çok firma tarafından çeşitli formülasyonlar ve aktif madde içerikleri ile pazarlanmaktadır.

Genel Adı: Gibberellic Acid Karışımları (A3- A7)

Kimyasal Adı:

Kullanım alanı ve dönemi: Bu karışımın en önemli kullanım alanı elmadır. Delicious elma çeşitlerinde kabuk pasını önlemek, stayman elma çeşidinde çatlamayı kontrol için tavsiye edilmektedir.

1987 yılında Abbott laboratuvarı tarafından geliştirilen bu karışım, ayrıca ICI tarafından da pazarlanmaktadır.

GenelAdı: Gibberellic Acid-Benzylamin karışımı (Benzylamin-GA4-GA7)

Kimyasal Adı :

Kullanım Alanı ve Dönemi: Elma çeşitlerinde renk, irilik ve verimin artırılması amacıyla kullanılmaktadır. Starking elma çeşidinde meyve şeklini düzeltmek, stayman elma çeşidinde de çatlama sorununu önlemek için kullanılır. Meyve çağına girmemiş elma, armut ve kiraz bahçelerinde meyve gözü oluşumunu teşvik ve vejetatif büyümeyi kontrol eder.

1987 yılında abbott laboratuvarı tarafından geliştirilmiştir. Formülasyonu likit formda olup %53.6 aktif madde içermektedir.

Genel Adı: Gibberellic Acid Azoluron karışımı

Kimyasal Adı:

Kullanım alanı ve dönemi: Eski Doğu Almanya (Fahlberk- List Magdeburg) orijinli olan bu kombinasyon kış şartlarında, sera altındaki domates kültüründe çiçeklenmeyi teşvik amacı ile tavsiye edilmektedir.

Yukarıdaki bilgilerden anlaşılabileceği gibi Gibberellin grubunun kullanım alanları ve amaçları oldukça geniştir.

Oksinlerde olduğu gibi gibberellinlerde de, değişik kullanım amaçları, kullanım zamanları ve farklı dozları vardır. Her kültürün elde edilmek istenen farklı amaçlarına yönelik teknik tavsiyelerin bir kitapçık boyutuna ulaşması söz konusu olduğu için, makalenin kapsamını aşmaktadır. Bu nedenle bu makalede verilen öz bilgilerin detaylandırılması okurlarına ve uygulayıcılarına düşmektedir. Ülkemizde gibberellin grubundan gibberellic acid’in çok çeşitli formülasyonları değişik ticari isimde pazarlanmaktadır. Ayrıca GA A4A7 Benziladenin karışımının sadece bir formülasyonu 2000 yılına ait resmi yayında mevcuttur. Bu konunun tamamı için de, oksin grubu için yapılan yorum ve öneriler dikkate alınmalıdır.

Sitokinin Grubu

Sitokininlerin ilk sentezini 1970 yılında Shell firması yapmış ve Abbott Laboratuvarları tarafından pazarlanmıştır.

Bu grubu, tarımsal bitkilere yönelik olarak zeatin ve kinetin formları oluşturmakta olup, genellikle bunlar karışım halinde deniz yosunlarından elde edilmekte ve makro ve mikro elementlerle takviye edilerek ticari hale getirilmektedir.

Gerek yapraktan, gerek topraktan uygulanabilen bu kimyasalların kullanım amacı bitkilerde kök ve saçak yapısını geliştirmek yanında generatif arttırmaya yöneliktir.

Çeşitli sebze kültürleri, pamuk, mısır, soya, hububat kültürleri, yer fıstığı, sorgum, çeşitli meyve ağaçları kullanım alanı içindedir.

Etilen Salgılayan Kimyasallar Grubu

Bazı araştırmacılar bu grubu ayrı bir bölüm altında ele almakta ise de, bazıları sonuçta olgunluk geliştirmesini teşvik etmesi nedeniyle aynı bölüm içinde ele almaktadır.

Özellikle muz, narenciye, kavun, armut, domates, ananas, hurma, vb. gibi meyvelerin sarartılıp olgunlaştırılmasında kullanılan etilen formları birçok firma tarafından pazarlanmaktadır.

Ülkemizdeki resmi tavsiyelerde, bu formlara ait iki değişik form Tarım Bakanlığınca ruhsatlandırılmıştır. Bunlar ethephon ve ethephon-cyclanilid karışımıdır.

Ethephon ile ilgili kullanım alanları ve amaçları konusunda literatürde hayli geniş bilgiler vardır. Bunlar özetlenirse;

– Domateste meyve kızarmasını artırmak için meyvelerin %5-15’nin pembe veya kırmızı rengi aldığı dönemde,

– Elma ağaçlarında meyve rengini artırmak için, hasattan iki hafta önce, uygun bir oksin (hasat öncesi meyve dökümünü önlemek için) karıştırılarak kullanımı,

– Genç meyve ağaçlarında çiçek gözü oluşumunu teşvik ve vejetatif gelişmeyi kontrol için normal çiçeklenme tarihinden altı hafta sonra,

– Kirazlarda meyve olgunlaşmasını hızlandırmak için, hasattan 7-14 gün önce,

– Cevizlerde kabuk çatlamasının homojenliğini sağlamak için, meyve ve kabukların kahverengiye
dönüşmesinden sonra,

– Pamukta hasat öncesinde üniform koza açımı için, kozaların %30-60’nın açılmış olduğu dönemde,

– Tütünde olgun yapraklarda sararmayı artırmak için,

– Üzümde erken ve üniform bir renk oluşumu (emperior ve tokay çeşitlerinde) ve erken olgunlaşmayı (Thomson çekirdeksiz çeşidinde) sağlamak için,

– Hububatta bitki boyunu kısaltarak yatmayı önlemek için, ilk başakların oluşumundan hemen sonra,

– Çeşitli süs bitkilerinde ve süs ağaççıklarında lateral dallanmayı artırmak ve vejetatif büyümeyi baskı altına almak için,

Daha önce de belirttiğimiz gibi her kültür ve her ağaç için uygulama dozları ye uygulama biçimi değişken olabilir. Burada verilen bilgiler tamamen genel ve rehberlik niteliğindedir.

Diğer Grup Gelişim Düzenleyiciler

Bakanlığımız resmi tavsiyelerinde bu diğer grup bitki gelişim düzenleyiciler; aminoasit, humik ve fulvik asitler, fulvik asit – potasyum ve bunun gibi genellikle toprak ıslah materyalleri yanında dimethipin, sodyum türevleri, ACTA-folik asit, pipolene hydrogen cyanamıd, thidiazuron ve tolyphtalamıc acid, vb. aktif maddelerini de ihtiva etmektedir.

Ülkemizde bu değerlendirmeye ve sınıflandırmaya karşılık dünyadaki literatüre bakıldığında, asit gruplarının (amino, humik ve fulvik) bitki gelişim düzenleyicileri içinde yer almadığı görülmektedir. Bu ürünlerin asli görevlerinin toprak ile ilgili sorunları düzeltmesi ve bitkilere olan etkilerinin direkt olmaması nedeniyle bu tip kimyasalların BGD’ ler içinde yer almaması gerekmektedir. Ancak bu maddeler bu zamana kadar BGD gibi işlem görmekte olduğu için, BGD’ ler içinde değerlendirilmektedir.

Genel Adı: Tolyphtalamic acid
Kimyasal Adı:
Toksisitesi: LD50 3230 mg/kg

Kullanım alanı ve dönemi: Domateste çiçeklere, meyve ağaçlarında %80 çiçeklenme döneminde, sabah erken veya akşamın geç saatlerinde, nispi nemin yüksek olduğu saatlerde verilir ki bunda amaç meyve tutumunu artırmaktır.

Genel Adı: Thidiazuron

Kimyasal Adı: N-phenyl-N’.1,2,3-thiadiazol 5-ylurea

Toksisitesi: LD50 4000 mg/kg

Kullanım alanı ve dönemi: Pamuk yapraklarını dökmek için kozaların %70’i açılınca ve ortalama sıcaklığın 21°C’nin üzerinde seyrettiği şartlarda kullanılır.

Genel Adı: Sodium Türevleri

Kimyasal Adı : Sodium ortho-nitrophenolate

Kullanım alanı ve dönemi: Bu gruptaki ticari preparatların prospektüs bilgilerine göre; çiçeklerin meyve veya tohuma dönüşmesi, meyve ve tohum kalitesinin iyileştirilmesi, bitkilerde fizyolojik aktivitenin sağlanması, vb. amaçlara yönelik olarak kullanılmaktadır.

Bu gruba ait 20 kadar preparat değişik ticari adlar altında ülkemizde ruhsatlıdır.

Genel Adı: Hydrogen cyanide

Kimyasal Adı: Hydrocyanic acid

Toksisitesi: LD50 6,44 mg/kg

Kullanım alanı ve dönemi: Bağ ve kivi plantasyonlarında homojen göz patlamasını teşvik için, gözlerin patlamasının beklendiği tarihten 30 gün önce kullanılmaktadır.

Bitki Gelişimini Düzenleyicilerin Ruhsatlandırılması ve Kontrolü

Türkiye’de BGD’ ler 1987 yılından itibaren pestisit ve benzeri maddeler içine dahil edilerek, tarım ilaçları gibi ruhsatlandırılmaya başlanmıştır. Bu maddeler halen yürürlükte bulunan “Zirai Mücadelede Kullanılan Pestisit ve Benzeri Maddelerin Ruhsatlandırılması Hakkında Yönetmelik” esaslar çerçevesinde işlem görmektedir.

Bu yönetmelik gereği bir BGD ruhsatlandırılırken, pestisitler için istenen tüm bilgi ve belgeler (kimyasal ve fiziksel özellikleri, biyolojik bilgileri, toksikolojik ve eko-toksikolojik çalışma sonuçları, kalıntı çalışmaları vb.) BGD’ler için de istenmektedir. Bu bilgi ve belgeler Bakanlıkta Merkez ilaç Komisyonunda incelenmekte ve uygun bulunan BGD’ lere ruhsat verilmektedir.

Ruhsat aldıktan sonra, firması tarafından pazara sunulan BGD’ ler, imalattan üreticiye kadar geçen değişik safhalarda da kaliteleri, etiket bilgileri, miktarları vb. yönünden, diğer pestisitler gibi Bakanlık Kuruluşları tarafından kontrole tabi tutulmaktadır. Pazar, yani piyasa kontrolleri, Bakanlığımız Tarım İl Müdürlükleri ve Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, ile İstanbul Tarım İl Müdürlüğü, Bitki Koruma Şube Müdürlüğü (Mücadele İlaçları Kalite Kontrol Laboratuvarı Şefligi) tarafından düzenli ve koordineli bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu kontrollerde, kalitelerinde bozukluk tespit edilen BGD’lere, “Zirai Mücadele İlaçları Kontrol Yönetmeliği” hükümleri çerçevesinde, ruhsat iptali dahil çeşitli cezalar verilmektedir.

Kaynak:  Tarım ve Köy işleri Bakanlığı,  Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü

bitkisel-hormonlar-1024x477

You may also like...

1 Response

  1. sone dedi ki:

    Patates yumrusunu buyutme hakkinda bilgi ayrica hangi. ilaci kullAnAcaz ester olurmu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.